Avrupa genelinde evsizlik sorunu giderek artıyor ve ciddi bir krize dönüşüyor. Özellikle pandemi süreciyle birlikte işsizlik ve ekonomik sıkıntılar daha da artarken evsizlerin sayısında da gözle görülür bir artış yaşanıyor. Bu durum sadece evsizlerin yaşamını olumsuz etkilemekle kalmıyor, aynı zamanda toplumun genel sağlığını ve güvenliğini de tehdit ediyor.
Zorlu kış koşullarında sokakta yaşamak zorunda kalan evsizlerin sağlık sorunlarıyla mücadele etmeleri imkansız hale geliyor. Bu nedenle Avrupa'da çeşitli sivil toplum örgütleri, yerel yönetimler ve devlet kurumları evsizlikle mücadele için acil önlemler alınması çağrısında bulunuyor. Barınma ve destek hizmetlerine erişimde yaşanan sorunların çözüme kavuşturulması gerektiği vurgulanıyor.
Avrupa ülkeleri, evsizlik sorununu çözmek için farklı yöntemler deniyor. Bazı ülkeler evsizlere barınma hizmeti sunarak onları sokakta yaşamaktan kurtarmayı hedefliyor. Diğer ülkeler ise iş ve eğitim olanakları yaratarak evsizlerin topluma entegrasyonunu sağlamaya çalışıyor. Ancak sorunun boyutları göz önüne alındığında, tek bir çözümün yeterli olmadığı ve çok taraflı bir yaklaşımın gerektiği açıkça görülüyor.
Bu zorlu süreçte, evsizlikle mücadelede toplumun tüm kesimlerinin elini taşın altına koyması ve dayanışma içinde hareket etmesi önem taşıyor. Yalnızca devletin ya da sivil toplumun çabalarıyla evsizlik sorununun üstesinden gelmek mümkün olmayabilir. Bu nedenle bireysel olarak da evsizlerle dayanışma içinde olmak ve destek sağlamak herkesin sorumluluğu haline geliyor.